4 Mar 2010

Sezi

Ben ''iş''im değilim.
Yaşamak için yaptığım ''iş'' beni tanımlamıyor.
Kartvizitime yazdığım unvan değil adımın anlamı.
Yaşamak ve ''sözde'' ihtiyaçlarımı karşılamak için kazandığım para değildir benim efendim. Sadece beni ben yapan değerlerimin önünde diz çökerim. Önünüzde eğilmem.
Benim patronum değilsiniz.
Saygın, aydınlık, bilgili, temiz ve erdemliyseniz ''adam''sınız gözümde.

Güzel konuşur, ruhlara dokunur, ellerden tutar, derin düşünür
ve sözlerinizi tutarsanız ancak hayran olurum size.

İçine çektiğiniz yığınla boğamazsınız beni. Ben yazdığım raporlar değilim.
Başka bildiklerim var.

Okuduğum kitapların, bahçelerde geçen bir çocukluğun,
dostlarımın, ''bir gün mutlaka gitmeliyim'' dediğim ülkelerin,
söylediğim şarkıların , annemin , sevgilimim, el uzattığım çocukların , hayallerimin , hatalarımın, başa dönüşlerimin, hayattan aldığım derslerin, kumsala yaslanmış kayıkların, tuttuğum ellerin, önümdeki onca yolun , aşık olduğum denizlerin,
balıkçı teknelerinin, buz gibi beyaz şarapların, ağladığım filmlerin ,
isyan ettiğim onca şeyin , pembe çiçeklerin,
ve kaptanlık ettiğim ruhumun '''Sezi''siyim ben.

Beni bir maaş bordrosuna indirgeyemezsiniz!

Hiç yorum yok: