2 Nis 2013


Franz von Stuck / The Kiss of The Sphinx


Değil bulutlarda benim aradığım.
Yerlerde.
Bütün yapraklarımı dökmek istiyorum ben.
Senin üstünde 

Benim aradığım büyük sözler değil. 
Duymuyorum. İşitmiyorum kelimeleri. 

Senin kükrediğini yalnızca üstümde duymalıyım..

Yanımda ama hep yanımda hep çırılçıplak 
Yalnızca tüylerle saçlarla etlerle
Gidip kendi ormanında azalmak yerine 
Bir aslan gelip ellerimde ağlasın istiyorum 

Tek bir çiçek istemiyorum senden 
Ben solmaktan geliyorum  
O çiçeği kendim açmalıyım 
İçimde

Çünkü kadın hep yırtılan ve kanayan bir şey. 
Sana sarılıp soluk almalıyım.
Ölümümü yavaşlatmalısın….
 
Sesinin değil yüzünün sesini duymak istiyorum ben
Nehirlerimin sana doğduğu yerlerde

 En güzel ülkeyi boynunda kuracağım ben.
Yüzüne bir dokunsam kafi
Ellerim yetecek.

Aşk hiç geçmez. 
Bunu unutma diyorum.
Islıkla yanıt veriyorsun. 
Bir rüzgar çıkıyor.
Unutuyoruz. 
Ne unutmayacağımızı bile.

1 Nis 2013



Bu resmin önünde mıhlanıp kaldım.
Uzun zamandır hiçbir sanat eseri bende böyle bir etki yaratmamıştı.
''Alegory of True Love''  Pieter Pourbus.
Merkezde oturan siyahlı adam '' Bilgelik'' dışında masadaki tüm erkeklerin yanında iki kadın var.
 Konumlarını kıyafetlerinden ve vucut dillerinden anlamak mümkün.
Kalplere dikkat...




The Lion in Love by Camille Roqueplan


Francesca Da Rimini by Ari Scheffer