28 Haz 2010

Denge zeminle ilgili bir durum değildir
Nereye bastığının önemi yok
hafifle
ve ileriye bak!
''açı''
herşeydir!
0'
45'
90'
180'
360''
pencerenizi seçin!
"bir daha dünyaya gelseydim tramvay olmak isterdim!"

Melih Cevdet Anday

bir misafirliğe gitsem
bana temiz bir yatak yapsalar
herşeyi, adımı bile unutup
uyusam...

Attila İlhan

bana ait ne varsa seni korkutuyor
sana ait ne varsa hicbiri benim degil
belki ölmek hakkımı kullanıyorum
belki gelmem, gelemem; bes dakika bekle git

Tezer Özlü

"aranızda dolaşmak için giyiniyorum.
hem de iyi giyiniyorum.
iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için."
Savaş?
Children of a lesser God
Kıyılara vurdu aşk!
Sarıp sarmalasak?
Kör belki de görmüyor
Eğreti duruyor
İkimizden ne yapsak

Dört yana haber saldım
Gelsin bulsun beni.
Bir aşk ki
Kayboldum
İçinden deniz geçiyor

Sesinde kurulu pusu
Kelimelerim...
Kundak...
Bir kapı
Sımsıkı
Kapanıyor
Geleceğe
İstanbul ne kadar sağlam?
Bir tane mi var inanmam
Kuzguncuktan hisara
Kaç deniz dediniz?

Bir salgın yayılır gibi
Yalan söylüyor herkes
Balkonsuz evler, ihtiyar çocuklar
Camlar çiçeksiz mi dediniz?

İçimden geçen…
Şeker sesi, bir çocuğun bulduğu.
Çatapatlar, fener alayları
Leblebi tozlu sokaklar

Erkenden büyüdü mü bütün çocuklar?
Neden
Bomboş
Lunaparklar?

27 Haz 2010

Sait Faik Abasıyanık

“ Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları…”
Sevgilim aşk da çevreye uyar,
Susuzluk kaktüsü dikenle kaplar.
Bak bazı kadınlar kaçmaz çorapların uzun bacakları olmuşlar
Ve çalımlar içinde merdivenden iniyor adamlar.
Çocukların gül dudağında zift gibi yapışkan kara sakızlar.
Öyle yalnızız ki bu dünyada sevgimiz durmadan bir taşı ovar.
Sevgilim aşk da uyar çevreye...
ve kendine parlak bir yalan arar
''ama onbeşimde de öyle uyumazdım ben. Bir şeyler beklerdim , at arabasıyla sallanarak gezeceğimizi, piyano çalacağımızı, teyzemin kızlarının geleceğini, sonra gelenlerin gideceğini, yemek yiyeceğimizi ve bütün bu bekleyişi bitiren daha derin bir bekleyişi ve o bekleyişin içinde beklediğimizi ki , nedir insan hiçbir zaman bilemez. Sonra aradan doksan yıl geçince yüzlerce küçük musluktan mermer bir havuza biriken pırıl pırıl su gibi hepsinin aklımı doldurduğunu anlarım ve sıcak ve durgun yaz gecesinin sessizliğinde havuzun serinliğine gövdemi yaklaştırdıkça , içinde kendimi görürüm ve kendimin benle dolu olduğunu görürüm ve kirlenmesin diye, pırıl pırıl suyun üstüne toz düşmesin diye sanki ben , havaya kendimi üflemek istiyorum.''

22 Haz 2010

karşılaşma

Yalnızca aşklara ömür biçilir, yani bilirsin kaç gece, kaç ömür sevdiğini, ama ayrılık sonsuzdur!

seni gördüm , şimdi şurada , biriyle elele. Seni severken , ellerinsiz yürüdüğüm yollardan biriydi. Beni bilirsin hep nefret ettim alışveriş merkezlerinin pazar günlerinden . az önce seni sensiz nefret ettiğim yerlerden birinde ve bensiz gördüm

ayrılığımız asıl şimdi başladı

bıkkınım zamanın oyunlarından. Koridorların beyaz ışıkları yüzümü aydınlatıyor.
Küçülüp yok olmak istiyorum

ne bileyim nefesin mesela, sende değildir, onun göğsünde devam eder soluklanmaya.
sonra aniden onu görür ve yavaşça ölürsün.

ölümün ani bir olay olduğunu düşünenler yanılıyor . Kalbin durması sadece bir başlangıç oysa ellerin ölmesi zaman alıyor
ve ayrılık ölmüyor
hiç
kısaca hiçbirşeydir ölüm
seninle bir kez olsun elele yürümediği bir yerde görürsün onu biriyle elele
ve kalbin durur!

Uyarı!

Bu bir uyarıdır! Sakın ola ''aman da sanat filmi izleyeyim, bağımsız sinemaya destek olayım'' gibi düşüncelere dalıp Şüphe isimli Yunanistan yapımı filmi izlemeyin. Aman diyorum. Ben yandım eller yanmasın!
Alexis Alexou mudur nedir filmin yönetmenine buradan sesleniyorum: karanlık, iç bayıltıcı, ışıksız dar odalar, lüzumsuz diyaloglar, yarıdan kesik suratlar, manasız kamera sallanmaları, ikidebir başa dönmecelerle çirkin oyuncuları 50 dolarlık bütçeyle filme çekince sanat filmi olmuyor! Sana 4 ödül veren o festivalleri de buradan kınıyorum.
Nereden başımıza musallat oldu bu Lars von Trier çakmaları anlamadım ki! Hadi en azından onun filmlerinin bir derinliği var, seni duvara çarpar ki o rahat koltuğunda rahat edemeyesin. Bu filmde ne anlattın bize çok rica ederim bi anlatır mısın? Hayır biz anlamayınca sanat mı oluyor? O zaman senden büyük sanatçı yok, senaryo ödülü de almışsınız tebrik ederim!
Çok entellektüelsiniz, derinsiniz, sinematografsınız, bağımsızsınız!
ama insan sinemadan soğur yemin ederim, kendimi aşkı memnuyuya vericem, valla bin basar!
ayrıyetten yaşasın holivud yaşasın tom kuruz aaaaaaa!!!!

21 Haz 2010

Lars von Trier

"a provocation's purpose is to get people to think. if you subject people to a provocation,
you allow them the possibility of their own interpretation"

"bir provakasyonun amaci insanlari dusunmeye sevketmektir.
eger insanlari provoke ederseniz, onlara kendi dusuncelerini aciklama olanagini verirsiniz"

16 Haz 2010

Turgut Uyar

ilaç milaç bok püsür
şuramda bir şeyler var
sahiden bir şeyler var
haykırmadan anlatamam...

Ö. Asaf

çağırdım geldiler.
oturmasalar ölürdüm.
oturdular öldüm.
anlamadılar.
'' kar yağıyor bu gece,
öyle beyaz ki şehir
anlamak bir ömür sürer
hayat neden kirlenir ''

Cemal Süreya

biz kırıldık daha da kırılırız
kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza..

Ö. Asaf

Bekle dedi gitti
Ben beklemedim, o da gelmedi
Ölüm gibi bir şey oldu
Ama kimse ölmedi...

15 Haz 2010


Cemal Süreya

kuşlar gibi cıvıldar
tattırdığın acılar

Dilaver Cebeci

ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
daha çok işimiz var” diyorum

Body Worlds Sergisi Türkiye'de!
yana yana istedim demek ki oluyormuş bazen:)

10 Haz 2010

Truman Capote

"... eksantrik, sıra dışı tiplerin onda neden böyle hep yoğun bir hayranlık uyandırdığına, bir kez daha şaştı. Daha çocukken, karnavallardaki hilkat garibelerine duyduğu bir duyguydu bu. Sevdiği herkeste az ya da çok bu garipliğin, bu arızanın olduğu yalan mıydı? Buysa garipti, çünkü bu özellik, vincent'i çeken hatta büyüleyen bu nitelik, vincent'i eninde sonunda yok etmeye götürüyordu."

Headless Hawk
if you can't put up with me at my worst,
then you sure as hell don't deserve me at my best.
Ben küçük bir kızken kimse bana güzel oldugumu söylemedi
Bütün küçük kızlara güzel olduklari söylenmeli,
öyle olmasalar bile..'
"dance first, think later. it's the natural order."

9 Haz 2010

Unutmalar vefasızdır sevgilim
bir gün mutlaka hatırlar

7 Haz 2010

Dünyanın türlü türlü halleri ve gücüm yok kalbimi kıpırdatmaya...
Ruhumu ayıramıyorum diğerlerinden.
Uyku aralıklarında kimbilir kimlerin hayatlarını yaşıyoruz.
Çünkü insanlık bütün olarak çalışır.
Çünkü ölüp ölüp dünyaya başka başka gelen ruhlar değiliz.
işin tuhafı ölmüyoruz bir keresinde bile.
Insanlık bir ağaç gibi birbirini taşıyor.
Her bir yaprak diğerinin acısını yaşamaya mahkum.

5 Haz 2010

Kendini bu kadar önemsememelisin dedi.
Bizleri sirk hayvanları gibi egitiyorlar.
Şöyle sev, şöyle otur, şöyle ağla!
Alkış peşinde hayatı heba ediyoruz.
Daha büyük kafesler için daha uysal olmamız öğretiliyor.

Ama içimiz küçüldü.

Ve Bütün bunları boşver

Bir başyapıttır insan.
Evlerden arabalardan, kendini özel ve önemli sanmalardan
ve yama aşklardan vazgeçmelisin önce.
Zordur.

1 Haz 2010

xrayde tespit edilebilen şeyler:
metal eşyalar, silahlar, uçuş güvenliğini tehlikeye atacak her türlü madde.
Xrayde tespit edilemeyen şeyler:
merhametsizlik, bencillik, kötü niyet ve küçük hesaplar!
Erzurum semt garajından İspir kasabasına giden minibüste. ilk bakışta sıkış tepiş, ter kokan, şiveli bir yolculuk bu ama gönül gözüyle görebilirsen eğer güzel, unutulmuş ve ne acı daha iyi bir hayattan vazgeçip 'az'ı kabullenmiş yalnız insanları görebilirsin. İçin acır...