12 Eyl 2012

Şükrü Erbaş


şükrü erbaş
" Bunalıyoruz çocuk bunalıyoruz.

Biçim veremediğimiz şeylerin

Biçimini alıyoruz "

" Şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum. Bu eksiklik sana değil, bana ait... Bende inanmak noksanmış... Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için sana aşık olmadığımı zannediyormuşum... Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın. Seni seviyorum deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...
Ben oğlumu siz tenekeden sınır karakollarinda katlettiresiniz diye büyütmedim.
Ben size kurbanlık oglan doğurmadim. Ben katil olmayi ögretin diye dogurmadım yavrumu! Büyüsün , aşık olsun, gezsin, gülsün , ağlasın, ıspanaklı börek yesin, sinemaya gitsin,  bana “off anne yaa” desin diye dogurdum.
Yaşasın diye yaşlansın diye yüregimden, kalbimden, karnımdan yarattım. Pamuklara sardım, koynumda ninnilerle büyüttüm.
Ben oğluma sıcak sütü bile üfleyerek icirirdim . Siz öldürdünüz!
Vatan sağolmasin! Oğlum sağolsun!


4 Eyl 2012


'' O'na kötü bir şey olsun istedim.
Bana aşık olsun istedim. ''