30 Oca 2011
Yusuf Atılgan / Aylak Adam
"Gerçek olan içimdeki bu boşluk mu?
Değil! Bir şey var, ama eksik eksik var"
Edip Cansever
Benim yüzümde her şeyler var
Üç dilim ekmek bunlardan biri
Annem bir taşa oturmuş bunlardan biri
Üç dilim ekmek bunlardan biri
Annem bir taşa oturmuş bunlardan biri
Sur dışlarında hafif bir eskici olur
Olur ya bir kendil olur biraz da elleri
İnsan yalnız mı buna bir çare düşünmeli.
Dün biraz ağlamıştım bunlardan biridir şimdi
Çok gülünç bir şekilde kahveye giriyorum
Sorsam ya kapıdayken gözyaşı girilir mi
Girilmez, girilmez, bunu her mahmut biraz anlatır
Korkuyla anlatır, yüzünü baygın tutar anlatır
Kahveci, seni sevmiyorum bunlardan biri.
Bir deniz yandı gene, yansın ne çıkar sanki
İşte horoz öttü yüzümün yarısında
Yüzümde bir horoz var dünyanın biri
Seni sevmek neden mi, acı ve güzel
Geldikçe geliyorlar ellerinin elleri
Odalar! çıplak masalar! buna bir çare düşünmeli.
Bu da bir şarap olmalı şimdi boşluğu dolduracak
İçince bir korsan ağzıyla içmeli
Eskidir, yorgundur, kayıptır diye yüzler
Bir sinek sinek mi vurunca öldürmeli
Ve sinek öldü müydü hafif bir uzaklık olur
Olur ya, hem biraz dargındır hem biraz evli
İnsan sevdi miydi buna bir çare düşünmeli.
Olur ya bir kendil olur biraz da elleri
İnsan yalnız mı buna bir çare düşünmeli.
Dün biraz ağlamıştım bunlardan biridir şimdi
Çok gülünç bir şekilde kahveye giriyorum
Sorsam ya kapıdayken gözyaşı girilir mi
Girilmez, girilmez, bunu her mahmut biraz anlatır
Korkuyla anlatır, yüzünü baygın tutar anlatır
Kahveci, seni sevmiyorum bunlardan biri.
Bir deniz yandı gene, yansın ne çıkar sanki
İşte horoz öttü yüzümün yarısında
Yüzümde bir horoz var dünyanın biri
Seni sevmek neden mi, acı ve güzel
Geldikçe geliyorlar ellerinin elleri
Odalar! çıplak masalar! buna bir çare düşünmeli.
Bu da bir şarap olmalı şimdi boşluğu dolduracak
İçince bir korsan ağzıyla içmeli
Eskidir, yorgundur, kayıptır diye yüzler
Bir sinek sinek mi vurunca öldürmeli
Ve sinek öldü müydü hafif bir uzaklık olur
Olur ya, hem biraz dargındır hem biraz evli
İnsan sevdi miydi buna bir çare düşünmeli.
26 Oca 2011
Ece Ayhan
Bağırarak yazınız; kurşun kalemle de olabilir.
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır.
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır.
Seni kaybettiğim zamanların hepsini durdurdum. Dünya durmaz diyenler yanılıyor. Hayatı durdurmanın binlerce yolu var. Yaşamamak mesela. Ama yeterli değil, zamanı geri sarmak için mutlaka anılara ihtiyaç var. İkimizin yan yana denizi izleyip gülüştüğümüz bir an’a geri dönüyorum. Şarap içip, ızgara kalamar yiyeceğiz birazdan , fonda Müzeyyen Senar: ‘’en güzel günlerini demek bensiz yaşadın’’ . Hayır. Yaşamadım. Her şey ters gitti. Benim sabitim sensin.
O an’a geri dönmeliyim. Başka çarem yok. Aklımı ve kalbimi aynı masaya oturttum mu tamamdır. Sonrası olmayacak. Bensiz akan zamanı hayal ediyorum. Kara kalabalık bir kafileden inmişim. Güzel sıyrılabilirim aradan. Gelecek? Aynen devam edebilir. Yeni yalan zamanlar umurumda değil. Olmuş, olacak ne varsa size bırakıyorum. O an’a, o bana, o aşka ve o şarkıya geri dönüyorum.
24 Oca 2011
21 Oca 2011
18 Oca 2011
17 Oca 2011
Hayatın dinginliğini en çok tehdit eder görünen dört düşünce vardı.
Bunlardan birincisi şuydu: ''Aşkın efendiliği iyidir, çünkü o, ona inanan kişinin ruhunu bayağı şeylerden uzak tutar.''
Diğeri şuydu: ''Aşkın efendiliği iyi değildir, çünkü ona inanan kişi ne denli inan beslerse ona, o denli ağır ve acılı anlar yaşamak zorunda kalır. ''
Diğeri şuydu: ''Öyle tatlıdır ki aşk’ın adını duymak, işleyişinin de yalnız tatlı şeylerde bulunuyor olması olanaksız bence.''
Dördüncü düşünce şuydu: ''Aşkın, uğruna beni bunca kanattığı kadın, yüreği kolayca coşan öteki kadınlara benzemez''
Fakir Baykurt
14 Oca 2011
Carlos Castaneda
"The basic difference between an ordinary man and a warrior is that a warrior takes everything as a challenge, while an ordinary man takes everything as a blessing or a curse."
13 Oca 2011
Tolstoy / Şeytan
'En ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir
Chuck Palahniuk / Ninni
"Antik yunanlılar akıllarına bir fikir geldiğinde, bir tanrı veya tanrıçanın kendilerine bir emir verdiğini sanıyorlardı. Apollon onlara cesur, athena ise aşık olmalarını söylüyordu. Günümüz insanları ise patates cipsi reklamı duyar duymaz, satın almak için hemen sokağa fırlıyorlar ama buna özgür irade diyorlar. Antik yunanlılar en azından dürüstlermiş."
Oğuz Atay
Beni anlamalısın çünkü ben kitap değilim çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum...
3 Oca 2011
Cemal Süreya
Ey dalgıç okulu öğrencileri
Sularda değil o aradığınız
Bodrumlarda
Bodrumlarda
Bodrumlarda!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)