28 Kas 2009

fly me to moon! ciddiyim!
Uzak komşudan güney yarım kürede yaşayanların nasıl tepe taklak durduklarına ve düşmediklerinde dair yanıt:

''şöyle ki; vakti zamanında bir ortohepist tarafından iddia edildiğine göre bu insanların vurdumduymazlıklarıyla alakılıymış, en çok vurdumduymaz olanlar sizin de belirttiğiniz gibi güney yarım kürede mesken tutmuşlar. Vurdumduymaz olmalarından mütevellit öyle başaşağı yaşayabiliyorlarmış''

23 Kas 2009

Kalpte sıkışıp kalmış sevgiler büyük nefretlere dönüşebilir.
İnsan sevdiğinden sırça köşkler değilse bile en azından sevgisine karşılık bekler.
İstediği gibi sevilmeyince de geri alıverir sevgisini.
Hayır! Reddediliş ile beslenen şey aşk değildir.
Sevgi ve hiçlik arasındaki şeydir!
Tez zamanda nefrete sonra kayıtsızlığa dönüşür.

19 Kas 2009

Kendimi dedi ikiye bölüyorum işte bak bu da kalemim!
hiç mi geri dönüp bakmaz yolun yarısında?
...giden...
büyük şiirler hep aşk şiirleri midir?
...biten...
çok sevenler neden kavuşmaz?
...hiç...

O. Paz

"Her şey bizimle başladı: zaman, böldü geçmişimden geleceğime uzanan canlı parçaları yılana vurulan satır gibi; ışıltılar ışıldadı, bakakalmanın kör bakışı;sözcükler, ruhun delik deşik ağı; adlarımız, sende ve bende uyandırdıkları arasında, boşluğun duvarları hiçbir borazanın sarsamadığı...."

18 Kas 2009

gül

Selma bininci kez aynı salatayı yapmaya koyuldu. Ortasına domates kabuğundan bir gül oturtsam mı diye geçti içinden. Sonra yapacağı hiçbir şeyin bu evde bir anlamı olmadığını farketti. içi acıdı. Gene de dedi fısıltıyla bir gül kimse görmese de güzel bir şeydir. Sonra domates kabuğundan gülü oyaladı ve salatanın üstüne koydu.. Zil çaldığında kapıya doğru giderken aynada yüzünü farketti. Solgun. Oğluna kapıyı açtı. Yere fırlattığı çantayı odasına götürdü. Hiç yapmadığı bir şey yaptı sonra. Odasına gidip pembe bir ruj sürdü. Zil tam o esnada çaldı. Kocası hışımla söylenerek içeri girdi. 'neredesin be kadın! Ağaç oldum kapıda. Ben bütün gün çalışıyorum sizin için. şu hale bak be. salak karım kapıyı bile açmıyor.' Selma sessiz kaldı. Evet dedi yüreğinden. Evet çirkin hep çirkin. Bir eliyle yavaşça dudağını sildi. Sonra hızla mutfağa yöneldi sofrayı kurdu. Salata tabağını da masanın tam ortasına yerleştirdi. Oğlu ve kocası açlıkla yemeğe saldırdılar. Kocası salataya boş gözlerle baktı ve çatalıyla gülü kenara iterek hızla karıştırdı ve tabağını doldurdu. Selma sirke yağ karısımında yan yatmış güle baktı. Hala güzeldi. Gülümsedi.

saklambaç

Henüz bu büyük acıyı yüklenmemiştim o zaman. Sadece seviyordum.
Her yerde bulunan bir şey de değildim. Bakkallarda satılmıyordum.
Ama bir daha sana benzer bir şeyin yakınından bile geçemeyeceğimin zerre farkında değildim.
Kaç kere ve nasıl sevebiliriz? Bizi kaç kişi dünyanın sonu gelmişçesine sever? Düşerken göremiyorsun kuyunun dibini. Neşe ile başlamıştık oysa saklanmalara.
Orada sonsuza kadar kalacağımız hiç aklına gelmemişti. Kendine mahkum.
Kimsenin sana ulaşamayacağı bu yere kendin geldin şimdi güle oynaya.
Bu saklambaçta böyle bir gün gelecekti elbet.
oysa binlerce kere beni bulursun diye umuyordum.
Orada kaldım. Orada kaldın.
Bazı kötü insanlar şans eseri sanata sahip olabiliyorlar.
Bu sanatcı yanlarına yaslanıp içlerinde uyuklayan şeytanı bir güzel uyandırıp ballarla böreklerle besliyorlar.
Sonra karşımıza geçip bu kötülükleri içlerindeki sanatçının yaptığını öne sürüyorlar.
Onları mazur görmemiz için ve kendilerini kandırmak için bir yere tutunmak zorundalar.
Roman Polanski'de de olan bu işte.
insanlar da yarattıkları güzel şeylere bakarak onlara payeler kondurup imtiyazlar tanıyorlar.
Acaba tecavüz ettiği sizin küçük kızınız olsaydı, hala alkışlayabilecek miydiniz bu pisliği?
Neyin affını rica ediyorsunuz sanki yolda gecerken ayağınıza basan birine 'önemli değil' diyormuşsunuz gibi?
Filmlerini beğenmek ve hakkını teslim etmek başka bir şey ,
''Ne de olsa yaşlandı, aradan yıllar da geçti, filmleri de güzel, affediverelim gitsin'' başka.
Kendinize geliniz.
soru: efendim bazı insanlar sizin yazılarınızı iki üç kez okuyunca bile anlamadıklarını söylüyorlar, ne yapmalarını önerirsiniz?
faulkner cevap verir: dört kez okusunlar!

Henry James

"ömrü boyunca hiçbir anahtar deliğinden bakmadığı için onurlu ve tatminsizdi"

kierkegaard'dan

''-....parmağımı varoluşa batırıyorum — hiçbirşey kokmuyor. neredeyim? dünya denilen bu şey nedir? beni buraya kandıran ve şimdi burada bırakan kimdir? dünyaya nasıl geldim? niçin bana danışılmadı?''

kierkegaard'dan

"tanrı ile araya mesafe koyarsanız orayı başka şeyler doldurur

kierkegaard'dan

"sessizliklerin en kesini susmak degil, konusmaktir."

Oğuz Atay'dan

- "eskiden yaşamış bir insan gibi bahsediyorsun kendinden. sanki geçmişin malı gibi konuşuyorsun."
+ "çünkü ben geçmiş, modası geçmiş biriyim. burada kendimi temsilen bulunuyorum."

maske

''tıpkı gördüğün gibiyim''der maske,
''ve korktugun şey ardımda...''

Sabahattin Ali'den

"...kimi tutkular rehberimiz olur yasam boyunca. Kollariyla bizi sarar.
Sorgulamadan peslerinden gideriz ve hiç pisman olmayacagimizi biliriz....
Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmemezlikten gelmek,
daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatları feda etmek, daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?"
"erkeklerin ne aradığını kim söyleyebilirdi ki?
bulduklarını arıyordu onlar;
neden hoşlandıklarını ancak hoşlandıkları şeyi görünce biliyorlardı."
Dünyadaki bütün çocuklara bütün istedikleri şeyleri almak istiyorum Hayır! Biliyorum. Şımarmayacaklar.

isyan!

Hangi ama hangi zihniyet Roman Polanski'yi savunup, Hüseyin Üzmez'i kınayabilir?

Kürk Mantolu Madonna'dan

Maria Puder Raif'e der ki:

'' İşte aziz dostum, bizim yaptığımız da başka bir şey değil, büyütmeyelim.
Dün akşam sarhoşun biri sırtımı öperken oradaydınız.
Öpecek tabi hakkıdır... para sarf ediyor...
Siz de öpmek ister misiniz ? Paranız var mı?
Ben ruhum yerine vücudumu pazara çıkarmayı tercih ederim. Onun benım için ehemmiyeti yoktur.
Bana merhametle bakmayın, en tahamül edemediğim şey budur.
Sözlerime gücenmeyin.
İlerde arkadaslığımızı bulandırması ihtimal olan şeyleri açıkca konusmaktan çekinmemeliyiz. Anlaşamayacagımızı anlarsak veda ederiz.
Bu bu kadar büyük bir felaket mi?
Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır.
İnsanlar ancak bir hadde kadar birbirine sokulabilir.
Hayatta esas olanın yalnız kalmak oldugunu hala kabul edemiyor musunuz?
Bana sakın darılmayın, dün sizin yanınıza geldim, gezmeyi teklif ettim , kolunuza girdim, adeta size musallat oldum.
fakat sizi sevmiyorum. Benim erkekleri sahiden sevebilmem imkansız çünkü onların iç yüzünü gördüm,
benden sizi sevmemi beklemeyiniz, şimdiden söyleyeyim bana darılmayınız,
Ben de belki birini arıyorum: bir erkek, ama sahiden hiçbir kuvvete dayanmadan beni sürükleyebilmeli, bana hakim olmadan, ezmeden , ezilmeden.
Bu erkek siz değilsiniz , evet erkeklerde sevmediğim hırs ve çirkinlik sizde yok gibi görünüyor ama siz de daha çocuk gibisiniz, derinliğiniz yok ''

Raif'in Maria'ya cevabı:

'' Belki bana bunları söylemenize lüzum yoktu. Fakat nereden bileceksiniz?
Birbirimizi yeni tanıyoruz, ihtiyatlı olmak daha iyi.
Benim hayatta sizin kadar tecrübem yok. Pek az insanla tanıştım, daima kendimle yaşadım.
Görüyorum ki, başka yollardan gittiğimiz halde ikimiz de aynı neticeye varmışız:
ikimiz de bir insan arıyoruz ; kendi insanımızı...
eğer birbirimizde bunu bulursak harikulade bir şey olur....
Asıl ehemmiyeti olan bu, öteki meseleler ikinci derecede kalır.
Hiç bir zaman korktugunuz cinste bir insan olmadığıma emin olabilirsiniz.
Önemli olan kadın veya erkek olmak değildir. İnsan olmaktır.
pek çok insanın uğraşmadığı bir ayrıntıdır bu.
Ben cevapları her zaman tabiatta bulmaya gayret ettim ve doğal ilerlemeyen şeylerden medet ummadım. bırakalım arkadaslığımzı tabii yolunda yürüsün,
biz ona suni istikametler vermeye veya peşin kararlarla onu bağlamaya çalışmayalım''

Maria şaşırır:

''Siz zannetiğim kadar çocuk değilsiniz. Haydi bakalım sessiz bir yerde oturalım, vakit daha erken. ''

13 Kas 2009

Be imanım, bırak şu gevezeliği!
O büyükler,
o güzel atlara binip
Desene göçtüler temelli

12 Kas 2009

AKLIM ERMİYOR

Biz şimdi kuzey yarım küredeyiz ayaklarımız yere basıyor. Buraya kadar ok. Peki bu yuvarlak dünyamızın alt kısmındakiler nasıl tepetaklak duruyor? Düşmüyor? Lütfen yer çekimi gibi saçma açıklamalarla gelmeyin bana. Aaa! Ha bir de ekvator çizgisinde yaşayanlar hele ne yapsın? Yanlamasına öyle koca fezaya karşı!
Bütün milletlerden arkadaşın olacak, her dinden, her ırktan insanı sevebilmelisin. Sana benzemeyen insanlarla kaç dakika birarada kalabiliyorsun? Küfürlerini bile yeniden düşünmen gerecek. Her öylesine 'o çocugu' veya 'i.. hakem' dediğinde bile toplumun hasta ortak bilinçaltına bir kazık daha çakıyorsun. çocukların bu korku, sınır ve aşağılamalarla büyüyor ışte.

4 Kas 2009

enis batur-cüz

hafta sonları ekleri ile birlikte 5-6 gazete alıyorum pek çok insan gibi. Eskiden bu gazeteleri hızla katlettikten sonra siyahlaşan parmaklarım yüzünden hemen ellerimi yıkardım. Şimdi bu yetmiyor. Gidip bir de başımı yıkıyorum.

uğur yücel'den

televizyon seyreden biri değilim ama ne zaman düğmesini açacak olsam bir bakıyorum herkes eğleniyor. Aptal kadınlarla cıvık erkekler sürekli göbek atıyorlar. Bu toplumun bu kadar eğlenmek için ne sebebi var? Neyimiz bizi bu kadar mutlu ediyor?

oktay rifat'tan

kireç badanalı duvara, kömürle adını yazdım. bir gemi çizdim üstüne, balıklarını dizdim, gemi aldı götürdü seni, tükürdüm mavisine, sildim denizlerini bozdum
sana ne denli önemli bir armağan verdiğimi umarım bir gün anlamak zorunda kalmazsın!

noctes atticae, IX

"Afrika'da kullandıkları dil özel bir güç içeren aileler varmış. Güzel ağaçları, verimli tarlaları, sevimli çocukları, kusursuz atları övmeye başladıklarında tüm o nesneler yokoluverirmiş övgüler yüzünden."

3 Kas 2009

istanbul oburcuk rehberi REVİZE

Oburcuklar için İstanbul Rehberi

Benim gibi güzel anları hep kokularla, lezzetlerle düşleyenlerden misiniz? Çocukluğum aklıma, horoz şekeri, annemin köfte-patatesi, anneannemin cıngıllı mantısıyla geliyor nedense. Bir seyahati planlarken önce nerede ne yemek yeneceğini hayal ediyorum, özensiz, sıradan öğünlerle geçen bir gezide mutsuzum ve sürekli homurdanıyorum. Turistik yerler, fazla moda olmuş bol süslenmiş ama tadını kaybetmiş yerler de ilgimi çekmiyor. Gurmenin şöyle oturup kazanlar dolusu yemeği ekmek bana bana yiyen tombiş bir kişi olmadığını öğrendim artık şükür:)

Yıllar hızla geçiyor, sevdiğimiz şeyler değişiyor, kayboluyor. Bu kayboluş sahip çıkmamamızın vebali olacak bu olağanüstü lezzetlere. Markiz pastanesi kapandı yerine uluslararası bir kahve zinciri geldi, Rejans kapanmasın diye imza topluyoruz yana yakıla ama kapanma haberi gelmeden önce kaç tanesinde yemek yedik bu yerlerin?
Yeni olan, popüler olan her yer kötüdür demiyorum elbette ben de Lucca’da satsuma votkasının muhteşemliğinin farkındayım. Benim altını çizmek istediğim lezzet mirasımıza sahip çıkma gerekliliği.

Bu sadece yola çıkıp altta sıraladığım yerlerde yemek yiyerek olacak şey değil elbet ama kabul edelim leziz ve güzel bir başlangıç olacak serüvenimizeJ

Not: listenin alt bölümüne merak edenler için birkaç güzel bilgi de sıkıştırdım. Yemeğin kendisi kadar masalı da harikuladedir değil mi!

İstanbul lezzetleri….

Aksaray sahilde sur içinde Van Kahvaltı salonunda kahvaltı
Van kahvaltılarının Anadolu Mutfak Kültüründe yeri başka. Bilhassa Van gölü etrafında yapılanlar. Artık unutulmak üzere olan Manda sütünden Süt kaymağı var öncelikle. Süphan Dağı'ndan gelen ballar var. Van'ın ünlü otlu peyniri, kavrulduktan sonra un haline getirilen buğdayın tereyağı ile pişirilmiş bir hali olan 'kavut' yumurtanın sadeyağ ve un ile tavada kavrulmuş hali olan 'murtuga' (sucuklu da olur), taze domates, sıcak süt ve/veya çay diğer malzemeleri oluşturuyor. Van usulü kahvaltıyı, İstanbul'da öğleye kadar veriyorlar ama Van'da son servis saati sabahın sekizi ..

· Karaköy Murat Muhallebi’de kıymalı kol böreği
Bir börek düşünün şöyle bol soğanlı, kıymalı ve bir kilo yemenize rağmen midenizi yakmıyor!

· Karaköy Güllüoğlu’nda peynirli su böreği ve fıstıklı burma.
Fıstıklı burma diyorum başka bir şey demiyorum!

· Kireçburnu Fırınının şam kurabiyesi
Kıymalı poğaça ve tahıllı grissinisi de muhteşem

· Galata Konak pastanesinde çikolatalı badem ezmesi
Muhteşem bir terası, harikulade bir manzarası var. İstanbul'a bu terastan bir bakın.

· Bebek badem ezmesi
Ucuz değil ama değer

· Beşiktaş çarşıda Pando’da kaymaklı ballı kahvaltı.
Bulgarın yeri olarak da bilinir, Pando ustanın kulakları artık duymuyor pek ama hala işinin başında. ailesi de destek. istanbulda kaymak hala Pando ustaya emanet. Wallpaper dergisine çıkınca bir dönem çok moda olmuştu şimdi şükür normale döndü.

· Emirgan sahilde simit-ayran
İstanbul’un alameti farikası. Boğaza karşı paha biçilmez bir lezzet.

· Pangaltı Tuşba’nın mezeleri
Biber dolmasının ve Arnavut ciğerinin hastasıyım, ah taramayı da unutmayalım!

· İstiklal lades’te menemen

· Rumelihisarı iskele büfede çift kaşarlı sucuklu vee domtiz soslu tost
Denize nazır yenmeli, bir banka kurulmalı şöyle, oh be!

· Baharda Armada Teras’ta kahvaltı.
Armada İstanbul’un en özel otellerinden. Terasta kahvaltını martılarla bölüşmeyi göze alın ve gidin derim, hem muhteşem esiyor. Lobide mermer havuzda kaplumbağaları izlemeyi unutmayın.

· Bebek kahvenin ıpanaklı anne böreği.
Şöyle üstü çörekotlu olacak yanına da ayran.

· Ahırkapı Giritli bahçede ege mezeleri.
Kesinlikle 1 numara. Bütün mezeler sahibi Ayşe Hanım’ın Ayvalıktan getirdiği sızma zeytinyağı ile yapılıyor. Ege otları, karidesli şehriye pilavının hastasıyım. Midye dolma olan güne denk gelmek gerek, vişne likörü ise hımmmmm.

· Balıkçı Sabahattin’de lakerda ve balık
Baharda gidin, bahçe masalara kurulun. Güzel sohbete rakı yarenlik etsin.

· ·Asitane’de ıspanaklı kuzu incik ve vişneli sarma üstüne tatlılardan Helatiye ve Levzine.
‘’Osmanlı Mutfağı, gizli kalmış bir hazine, 700 yıl boyunca yaşamış dev bir imparatorluğun lezzet mirası. Orta Asya, Anadolu, Orta Doğu ve Balkan ülkeleri lezzetlerinin harmanlanması sonucunda zenginleşmiş ve sınırları içindeki toprakların yemek kültürleri üzerinde derin izler bırakmış... Ancak, ne yazık ki bu zengin mutfak, aşçı loncalarının yemek ve pişirme bilgilerini meslek sırrı olarak saklama geleneğinden basılı dökümanlara geçememiş ve günümüze hakkıyla taşınamamış.
’’Asitane Restaurant olarak bizler, 1991 senesinden beri bu görkemli mutfağın saklı kalmış lezzetlerini sizinle paylaşıyoruz. Bu serüvende bize Topkapı, Dolmabahçe ve Edirne Saray mutfaklarının yemek, tatlı masraf kayıtları, önemli ziyafetlerin defterleri, yabancı devlet görevlileri ve çeşitli meslek gruplarının Osmanlı yaşam tarzına ilişkin kaleme aldığı kitaplar rehberlik etti. Mönümüzdeki yemekler bu kaynaklardan alınmış özgün reçetelere sadık kalınarak hazırlanmıştır. Sizler aslına uygun malzeme ve usullerle pişirilen bu Osmanlı ziyafetinin tadını çıkarırken, biz de Osmanlı-Türk mutfak kültürüne hizmetin sevincini yaşıyoruz.’’

· Beykoz balıkçı barınagında gazete kağıdı üzerinde ızgara uskumru
Lütfen çatal istemeyeniz!

· Borsa’nın mercimekli imambayıldısı ve hünkar beğendisi.
Borsa gastronomiye büyük emek vermiş ve zenginlik katmış büyük bir ustanın eseridir. Füzyon yapmanın ‘onu al buna kat’dan daha ciddi bir iş olduğunu öncelikle tatların, lezzetlerin izinde esaslı bir çalışma yapmak gerektiğini ve bunca emeğin ve özenin sonunda böyle hak ettiği üne sahip olmuştur.

· Kadıköy Yanyalı Fehmi Lokantasında arpacık soğanlı yahnisi
Pilavı da tam ağzımıza layık, yanında da cacık.

· Pandelide öğlen yemeği
Yer mısır çarşısının denize yakın girişinin üstü. Mavi çinileri ile bir İstanbul klasiği. Patlıcanlı böreği benim favorim. Ama asıl atmosfer eşsiz. Öğle yemeğinde gidilmeli. açık camlardan eminönü meydan ve haliç leziz!

· Levi’de pazı sarma ve irmik helvası
Eminönü Hamdi’nin yanındaki hanın 3. katındaki salaş kosher lokantası.

· Sultanahmet Selim Usta’da köfte
Biber salçası eşliğinde, nihayetinde de Kemalpaşa tatlısı.

· Vefa’da boza
Ben hala marketlerde satılanlardan farklı olduğunu iddia etmekteyim. Eşikten girerken aşınmış mermere dikkat ediniz, Vefa semtinin simgesi olan bu yerden sonra yürüyerek ayın biri kilisenine gidebilirsiniz.

· İncinin profiterolü
Başka şubesi yok! Yanında da buzz gibi limonata, portakallı kurabiye de cabası.

· Bostancı Yaşar ustanın kavunlu ve şeftalili dondurması.
Gerçek meyveden yapılıyor, hiç aklımdan çıkmıyor.

· MuzedeChanga’nın şarapta dinlendirilmiş armut tatlısı

Mutfağın sanat değil zanaat olduğuna inananlardanım. Murat Belge muhteşem kitabında bu konuya ne güzel değinmiş; sanatta özgünlük esastır, oysa zanaat bir ustadan öğrenilen yöntemin mükemmelleştirilmesidir. Ben derim ki sanat barbunyaya muz katmak ise ben almayayım. Ben annemin barbunyası gibi bir barbunya yapabildiğimde kendimi usta sayarım. Orhan Veli ile aynı kelimeleri siz de kullanabilirsiniz ama onun gibi şiir yazmak yani dilde o müthiş sadelik aslında dağarcıktaki zenginlikten gelir. Mutfakta da füzyon yapacagım diyorsanız ille de önce tüm dünya mutfaklarını adam akıllı öğrenin, malzemeleri, tarihlerini, yemeklerin büyüsünü bozmadan mucizevi dokunuşlarda bulunabilirsiniz böylece. İşte Changa bunu yapmaktadır. Evet herkes Füzyon yapabilir ama herkesinki olmaz. MuzedeChanganın kırmızı şarapta dinlendirilmiş, pişmaniye ve damlasakızlı dondurmalı armut tatlısını deneyiniz. Ah bir de topiği elbet! 10 üstünden 10!

· Muhittin Hacı Bekirin demirhindi şerbeti veee akide şekeri
Lokumunu unutmayalım değil mi, gül lokumunu şiddetle tavsiye ederim.

· Etiler Çardak'ta döner ekmek
Ekmekarası keyfi için kesin gidilsin, az yağlı leziz kokulu bir döner keyfi ve yanında turşu

· Nişantası Hünkar’ın ev yemekleri
Bir İstanbul Klasiği, ayvalı yahnisi, tatlıları, ev yemekleri muhteşemmm

· Hamdi’de fındık lahmacun
Hamdi en keyifli kebapçılardan, manzara güzel, denizden rüzgar esiyor, servis kaliteli

· Sabırtaşı’nda içli köfte (rakipsiz)
Yıllarca bembeyaz önlüğüyle istiklal caddesinde bize o güzel içli köftesini sundu. Şimdi ailesiyle kendi yerini açtı. (hala kapının önüne tezgahıyla iniyor Ali Usta) YKY’nin karşısındaki hanın üst katı evet merdiven biraz dik ama değer. başka bir yer, başka yemekler, başka bir dünya!

· Refik’te beyaz peynir-kavun-rakı
Bembeyaz masa örtüleri üzerinde tekmil fava. Yakışır! (tekmil favanın dereotu ve soğanlı versiyonun adıdır efem)

· Asmalı helvetia’da ev yemekleri
Pratik, hızlı ve leziz. Açık mutfak oldugu için yemeklerin yapılışını görüyorsunuz içiniz rahat.

· Antre’den Anadolu peynirleri
Bilmemkaç çeşidin peyniri bulmuş getirmişler, ellerine sağlık.

· Rumeli Kavağında Kahraman'da kalkan
Pahalı ama Kalkan Yahnisi yıkılıyor, yabancı bir misafire yapılavak güzel bir jest derim

· Çiftehavuzlar jburgerde burgerrr
Sırrı sosunda…

· Ortaköy neşede kurufasulye-pilav-tavuksuyu çorba
Üst kata kurulun, keyfini çıkarın.

· Sarıyer börekçisi kıymalı poğaça
Bu da bir klasik. Şöyle Kilyos vs taraflarına vs giderken yanınıza paket alıp beach ortamında çantadan çıkarıp yemek daha da keyifli oluyor. yanında da çay. bir gün yakayı ele vericem ama börek yedim beachte diye tutuklayacak değiller a!

· Çemberlitaş Şehmuz'un kebabı
Sadece öğlen açık, çıkın çıkın gidin bayılacaksınız

· Kanlıca Taç Balık'ta levrek külbastı
Mezeler ve balıklar özenli, leziz, servis de kaliteli

· Üsküdar Kanaat lokantasında lahana dolması ve fırın sütlaç
Bir de İzmir köfteyi çok güzel yapmaktalar. Şöyle bol domates soslu, çıtır patatesli, hımmm.

· Feriyenin çilavı
Yasemin kokulu pirinçten yapılan çilavın muhteşemliği sakızında yatar

· Kalamış Samsun Pide Salonunda gerçek Karadeniz pidesi
Kuşbaşılı kaşarlı, oh yanında da ayran

· Arnavutköy’ün muhteşem kokulu çilekleri
kocaman saman lezzetli, hormonlu çilek bozuntuları gibi değil işte. Rengi pembe beyaz tadı ve kokusu şahane.

· Ahırkapı Vonalı Celal’in mıhlaması ve turşuları
Karadeniz lezzetlerinde başarılı bir yer ama turşu da rakipsiz!

· Kanlıca’nın pudra şekerli yoğurdu
Denize bakarak yeneni makbuldür efem.

· Çengelköyün bademi
Bol buz az tuzla kütür kütür yenmeli.

· Çiya’da Güneydoğu Yemekleri
Sunumlarda şahanelik beklemeyin ama lezzetler rafine olması gerektiği gibi. Humusu favorim.

· Kaburga sofrasında kaburga dolması
Ben yemem deme dene!

· Galata Kiva han'da anadolu yemekleri
Bir kere beyaz mermerler ve vitraylarla çok şık, öyle köhne , karanlık bir yer değil sonra 5 çeşit sarma var, sahibi müthiş emek vermiş, anadolunun birbirinden güzel yemeklerini yapıyor bize.

· levent köşebaşı'nda tarsusi kebap
az yağlı bir kebap çeşididir ve lezizdir.

· Kurtuluş Göreme muhallebicisinde muhallebi
Kurtuluş'un simge adreslerinden biridir, tavuk suyu çorba ve kazandibi çook güzel

· Piyer loti'de türk kahvesi
manzaraya karşı, şöyle keyifle.

· laleli'de Gaziantepli Çavuşoğlu'nda lahmacun
Sahibi Antepli, hakkını veriyor, katmerinizi de alıp eve yollanırsanız, pazar sabahı ballı katmerle oh be!

· Arnavutköy Alibaba'da köfte
Yanına da piyazz.

· levent köşebaşı'nda tarsusi kebap
az yağlı bir kebap çeşididir ve lezizdir.

· Dragon'un noodle'ı
çincilikte son nokta:)

· Beşiktaş Adanalım dürümcü
Sinan paşa mahallesinde , küçük bir dürümcü, ustası eskş köşebaşından , kendine burayı açmış sonra iyi de yapmış, mideyi mahvetmeyen güzel bir kebap için doğru adres, ayaküstü de uğranabilir, hem de çook ucuzz.

· Levent Loft binası altındaki Fratelli la bufala'da tiramisu
ah bir de pizzası!

· Şehremini Pideci Asım
Bir simge dükkan daha. karadeniz pidesi için hemen gidilsin

· Arnavutköy Vira vira'nın karides söğüşü
yine bahar, yine açık hava olsun, üstüne bol zeytin yağı tadına doyum olmaz

· Şehremini odabaşı çiğbörek
Sadece çiğ börek yapan bu yer bir aile işletmesi , şimdi bunu yazarken yıllardır gitmediğim aklıma geldi. Yediğim en güzel çiğ böreklerden biriydi.

· Four seasons boğazda 5 çayı.
ucuz değil evet ama muhteşem bir servis ve özen için kesinlikle

· Hatay sofrasında Pazar kahvaltısı
değişik bir deneyim, ben ki açık büfe sevmem ama tamamen yöresel ürünlerle yok yok!

· Ulus Sebat'ta kuru fasulye ve köfte
akmerkez ulus kapısı karsısında olan bu lokanta harika kuru-pilav ve muhteşem köfte yapıyor. mutlaka ama mutlaka denenmeli

· Papermoon'un risottosu
Zannedildiği kadar pahalı bir yer değil papermoon , bir öğlen en iyi dostunuzla bir pizza, bir risotta iki kadeh de şarap. siz buna değersiniz!

· Kurtuluş Despina meyhanede rakı ve fasıl
Kurtuluş son durakta kime sorsanız gösterşr. Yazın gidin, asmalar altına serilin, fasıl da öyle beyoglu fasılları gibi ağdalı değil, para para diye kulağınıza borazan dayamıyorlar.

· Refik
başka da bir şey demiyorum.

eski yazılardan

Her ilişki aslında dışarıdan göründüğü gibidir' dedi.
Biz bunu gözden kaçırdık işte...
Sevgimizi kendiyle beslenir, kendini korur kollar zanettik.
ilgilenmedik.
Aşka hak ettiği bahçeyi sunmadık.
Kendi acımızla-askımızla-isteklerimizle-ortama uymakla fazla meşgulduk.
Şablona uyduk sonunda
(ama biz hani onlar gibi değildik?)
Kendimizden kaçmak için kendimizi kimsenin bizi anlamadığı,
yanlış anladığı veya tanımadığı fikriyle avuttuk.

Aslında her insan dışarıdan göründüğü gibidir 'içinde'
Aşkı şablonlara uymadan yaşadığımızı zannederken eski bir hikayenin tam da orta yerindeyizdir. tuhaf!
Gene de kendi aşkımızın farklılığını,
kimseninkine benzemiyişinin altını çizeriz.

_bir tek onun elleri öyle dokunur, bir tek biz sevdiğimiz için öyle ağlarız,
bir tek biz biliriz bizi!-

Ama aşk için hayatımızda aşka yakışmayan ne varsa temizlemeyip,
aşka hak ettiği 'doğal ortamı' sunamayan bizler,
Dışarıdan göründüğü gibi değil deriz!

Tam da öyledir aslında
Tam da öyleyizdir biz.
Er geç benzeriz aynadaki aksimize.

1 Kas 2009

şah...
mat...
çocukluğumu hatırlattı bana susuşların
bir iki üç tıp!
küstüğüm her şeye adını verdim
gittin...
semaha durdum ardından
Yanlış bir bahçede yanlış bir gül sende sevgim
Bütün büyük sözlerimi,
Bütün denizlerimi verdim
Kuytu yerlerimi,
Yaralarımı açtım
Limanlarımı, yollarımı, rüzgarlarımı verdim
Gemiler gitti…

Sevgim yanlış yöne fırlatılmış bir ok şimdi.
Kıyılara vurdu aşk!
Sarıp sarmalasak?
Kör belki de görmüyor
Eğreti duruyor
İkimizden ne yapsak
dantel kenarlı bir ayrılık..
herşeyin o kadar incelikliydi.
"we should be open-minded, but not so open-minded that our brain falls out."