18 Mar 2009

Sezi'nin bir güne uyanması...

Uykuda öyle başka ve öyle uzak bir yere gidiyorum ki ah bilseniz. Sabah dünyaya alışmam zaman alıyor. Gözümün önündeki şeyler anlam ifade etmiyor o an. Odam... duvarlar... pencereler. Neden? Dünya gözümü kamaştırıyor çokluğuyla. Ben azım o çok gibi. Benim hiçbir şeyim yok Onunsa okyanusları, buz dağları, kumsalları, lunaparkları, Çinlileri, Rusları, Afrikalıları var. Uyandığım an Afrika'yı, Çin'i nasıl duyumsadığımı sormayın. Bir şekil hepsiyle uyanıyorum, uykumda Afrika'ya gidiyor olabilir miyim ben? Şaka yapmıyorum gerçekten

Sonra camı açıyorum güneş ve biraz rüzgarı buyur ediyorum içeri. Yüzüme su çarpıyorum sonra ama hala bu dünyaya biraz yabancıyım. Sanki başka biri olarak uyanmışım gibi, adımı bile içimden tekrar ediyorum; Ben Sezi'yim diye. Sonra Koray'ın uyumadan önce yatağın yanında çıkardığı canım çoraplarını alıp kirliye atıyorum. Gerçek dünyayla bağım kurulmuş oluyor böylece. Kendimi hatırlamak için kendimi 'Ben Seziyim' diye telkin etmekten daha hallice bir yol bulduğuma göre artık çay bile demleyebilirim.

Günaydın herkese! Sezi ben.

Hiç yorum yok: