10 Şub 2010
Şimdi ben Antalya Anfaş Gıda fuarında hayretler içinde ve kelimei şehadet getirerek geziyorsam, sebebi var. Teatral bir son! Kıroluktan ölüyoruz böyle koca fuar ve içindekiler. Metafor, mecaz, teşbih falan yapmıyorum. Avamlıktan gidiciyiz. Gustosuzluğun bir mertebe daha üstü olduğunu sanmıyorum. Göğe yükselmemiz yakın. Bu edebi bloğuma böyle cümleler yazmak istemezdim. Ama baktım gidiyoruz. Bari koca fuar ve ahalisi niye öldük bilsin benim güzel bloğum ve ahalisi. Son sözlerim şudur: Eh be kardeşim! Kaç senedir düzenliyorsunuz bu fuarı. Bir adım mi ileri gidilmez. Hiç mi izlemiyorsunuz dünyada neler oluyor. Bakliyat ve ketçap firmaları dahil olmak üzere kumaşı bile 3. Sınıf parlak deri etekler giydirmişsiniz hostesleri, bir kaç kaliteli marka hariç stantlarınız mutfak rafına çaprazlama dizilmiş ambalajlı ürünlerden ibaret, havalandırma kötü, her stanttan ayrı bir müzik yükseliyor. Turizmci midir nedir o takım elbiseli küstah adamlar var bir de bir akşam yemeğine bütün kadınlar benim temalı. Of of of. Ufkum daraldı!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder