8 Şub 2010

puslu kıtalar atlası

"bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti.
Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor,
bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere
ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.
Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki,
kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan,
lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.

Oysa uzun ihsan efendi dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi.
Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı.
Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi.
Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,
macera insanoğlu için büyük bir nimetti.
Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu dünya nın şahidi olmaktı."

Hiç yorum yok: