"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri görmeyip gün boyu evinde oturan adam dünyanın kendisini hiç görebilir mi?'"
"vardapet, bünyamin'in ağzından girip burnundan çıkarak onun maceracı ruhunu tutuşturur gibi olmuştu. fakat babasına olan saygısından dolayı delikanlı kendi fikrini söylemeye çekindi. bununla birlikte uzun ihsan efendi oğluna,
'buradan gitmek istediğini biliyorum oğlum' dedi,
'Kendime hâkim olabilseydim belki de seni, çoktan içine girdiğim bu maceraya bırakmazdım. sana olan sevgim biricik oğlumu tehlikeye atmama engel oluyor. Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur . Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü o'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş degilim.
Kendi payıma ben, dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım.
Bu, yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir.
Aynı hatayı senin de yapmana yolaçmak istemiyorum.
Sana izin veriyorum, git.
git ve benim göremediklerimi gör,
benim dokunamadıklarıma dokun,
sevemediklerimi sev
ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek.
dünyadan ve onun binbir halinden korkma'"
puslu kıtalar atlası
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder