27 Oca 2010

az

"bizler gene eskisi gibi huzursuz, mutsuz, bozguna uğramış yaratıklar olmayı sürdüreceksek, sıra sıra dağları yerle bir etmişiz, güçlü akarsuların enerjisini denetim altına almışız, ya da tüm insanları dama taşları gibi oradan oraya oynatmışız, ne önemi var bunun?"

der Henry Miller.

Evlerde dördüncü odanın, Google'ın? Hızlı trenlerin ,
bulaşık makinesinin ve dünyanın en yüksek binasının?
Ne anlamı olabilir?

Ne kadar çok insan bak başka dillerde konuşabiliyor,
ama ne önemi var bunun?
Yalnızlıklar artıyor.
Şehirler kocaman, yeraltı tünelleri, metrolar, wikipedialar falan
da

insan azaldı.
Azaldık.

Çocuklar azaldı. Bundan korkuyorum asıl.
Çocukluklar azaldı.
Zaman azaldı.
Sabır azaldı.

Herkes tutturmuş bir '' its my way, it's my true ''
sıkıldım.
Alelacele, bencil ve anlık hazları mutluluk diye kaktırıyorlar bize.
Değerleri eze eze.
Güzelllikler azaldı.
Canlarının istediği her şeyi yapmayı özgürlük, hiçbir konu üstünde dakika düşünmemeyi düstur bellediler.

Danslar azaldı,
güzel kadınlar
( başlarında tüllü şapkalar, ipek elbiseler içinde )
azaldı.

Yakınlıklar icat edilsin istiyorum ben.
Acilen.

Var mısınız?

Hiç yorum yok: