Hayatımın öyle günlerindeyim ki Sezi Hanımcım, algının ne demek olduğunu, algının nelere kadir olduğunu öğreniyorum.
En ufak bir olayda dahi algınızı değiştirdiğiniz takdirde her şeyin nasıl da değişebildiğini görüyorum.
Bu nasıl bir tuzak böyle?
Beynimiz hem bu kadar kontrolümüzde hem de bu kadar kontrolümüzde değil mi?
Davranışlarımız- söylemlerimiz bu kadar mı yönetilibilir aslında?
Hep duygudan yana tavır koyan bir salak olan ben, algının nelere kadir olduğunu görüyorum.
Akli melaikelerimi korumak için algımı değiştirmem gerekti Sezi Hanımcım.
Beynimin alt damarlarına sızılmaya çalışıldı.
Yalan davranıldı. Yalanda ısrar edildi- güya dürüst olunuyordu- mert ya :)
ama benim kafayı yememem için gerçeği kabul edip algımı değiştirmem gerekti sezi hanımcım.
yoksa rüyamda pijamamın içine girmiş farenin yorulduğu riya kavramı bende kavram olmaktan çıkıp gerçek olacak.
üstelik tüm bu süreçte öğrendim ki zaten yılan kanıma girmek üzereymiş. bu yılan yatağıma girmemeliymiş. bu yılana sarılmamalıymış. bu yılan bir psikopatmış.
algımı değiştirme istememin en önemli sebebi de bu. bu yılanla uyunmaz- evime alamam. ama çok yüz bulmuş.
sırf bundan kurtulmak adına aylardır dalga geçilip önemsenmediğimin verdiği yaralı duyguyu, ağzıma çalınan bir parmak balları unutuyorum.
Yılanı boynuma dolamak istemiyorum.
kıyılır mı bana sezi hanımcım?
kıymayalım di mi bana?
emek verdik di mi hayata?
bu aralar bu blog benim ağlama tahtam oldu. silmek takdiriniz. hep dedim :) ben sadece buraya yazmak istedim.:)
1 yorum:
Hayatımın öyle günlerindeyim ki Sezi Hanımcım, algının ne demek olduğunu, algının nelere kadir olduğunu öğreniyorum.
En ufak bir olayda dahi algınızı değiştirdiğiniz takdirde her şeyin nasıl da değişebildiğini görüyorum.
Bu nasıl bir tuzak böyle?
Beynimiz hem bu kadar kontrolümüzde hem de bu kadar kontrolümüzde değil mi?
Davranışlarımız- söylemlerimiz bu kadar mı yönetilibilir aslında?
Hep duygudan yana tavır koyan bir salak olan ben, algının nelere kadir olduğunu görüyorum.
Akli melaikelerimi korumak için algımı değiştirmem gerekti Sezi Hanımcım.
Beynimin alt damarlarına sızılmaya çalışıldı.
Yalan davranıldı. Yalanda ısrar edildi- güya dürüst olunuyordu- mert ya :)
ama benim kafayı yememem için gerçeği kabul edip algımı değiştirmem gerekti sezi hanımcım.
yoksa rüyamda pijamamın içine girmiş farenin yorulduğu riya kavramı bende kavram olmaktan çıkıp gerçek olacak.
üstelik tüm bu süreçte öğrendim ki zaten yılan kanıma girmek üzereymiş. bu yılan yatağıma girmemeliymiş.
bu yılana sarılmamalıymış.
bu yılan bir psikopatmış.
algımı değiştirme istememin en önemli sebebi de bu.
bu yılanla uyunmaz- evime alamam.
ama çok yüz bulmuş.
sırf bundan kurtulmak adına aylardır dalga geçilip önemsenmediğimin verdiği yaralı duyguyu, ağzıma çalınan bir parmak balları unutuyorum.
Yılanı boynuma dolamak istemiyorum.
kıyılır mı bana sezi hanımcım?
kıymayalım di mi bana?
emek verdik di mi hayata?
bu aralar bu blog benim ağlama tahtam oldu.
silmek takdiriniz. hep dedim :)
ben sadece buraya yazmak istedim.:)
sevilmediğini anlamak da buymuş.
tanışmadık ama öper yanaklarınızdan ben :)
Yorum Gönder