
Yaşamın , uzayın ve zamanın nedenini sorduğumuzda sonsuzluğa ulaşırız. Milyonkeremilyon, sonsuzkeresonsuz. Tüm zamanların birbiri içinden fırladığına, binlerce ilmekten örülü bir hayat fikrine ve yokluğun hiçbirşeyi var kılamayacağına inancımız bizi, bir kadının dünyayı saçındaki tokayı çıkarıp başucuna koyar gibi çıkarıp bu boşluğa koyduğuna inandırır. Yaratıcı böyle rastlantısal mı davranmıştır?
Öylesine yaratılmış olabilir miyiz? Yaratıcıyı oraya kimin koyduğu ise felsefenin metafizik sorularından en çetrefillisi olmuştur.
Bir inancı bir fikri bir tezi tartışmaktan daha baş döndürücü bir soru bu. Ortada kabak gibi duran dünyayı, onu içine saran sonsuzkeresonsuz boşluğu , ötesinde büyük karanlığı ve yokluğu oraya kim koydu? Hiçliğin asıl sahibi kim?
1 yorum:
Bi an içimin hiç olmasını becerdiğimi hayal ettim. ayyy ne güzel :)
günaydın efenim.
Yorum Gönder