12 Ağu 2008

ARAGON'DAN ZAMANA VE AŞKA DAİR

ZAMAN…

Sana büyük bir sır söyleyeceğim;
Zaman sensin.

Zaman kadındır, gönlü çelinsin ister zaman
Hep okşansın, diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Taranmış bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak seni yabancı bilmekten
Tanrım ne ağırdır sözcükler asıl demek istediğim bu

Hazzın ötesinde sevgim,
Hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün

Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın

Sana büyük bir sır söyleyeceğim;
Her söz dudağımda bir dilenen zavallı

Acınacak birşey ellerin için
Kararan birşey bakışının altında

İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakca kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim
Bu konuşma ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar

Sana büyük bir sır söyleyeceğim;
Bilmem ben.

Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda el sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının

Sana büyük bir sır söyleyeceğim;
Korkuyorum senden.

Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru
Akşam üzeri el kol oynatışından
Söylenmeyen sözlerden,
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden

Sana büyük bir sır söyleyeceğim;
Kapat kapıları.
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam sevgilim.

Hiç yorum yok: