
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hala malum konuyu düşünüyor, fakat işin içinden çıkamıyordu...
"Rendekar doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makul. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar:
Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, ben varım. Düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum."
Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başından geçeceklere aldırmadan kafasından şunları geçirdi:
"Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır."
(İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder