2 Ağu 2010

''Elbette senin de sık sık olur sevincinden havalara sıçradığın,
o halde neden öyle yazmıyorsun?
Bu acıyı pazara çıkarmak, dünyadaki acıları arttırmak, tiksinti verici birşey bu,
bütün kitaplar tiksindirici.
Nedir bu saplantı, hep bu karanlığa saplanıp kalmak,
her şey hep hüzünlü, ve bu sayfalar aracılığıyla daha da hüzünlü kılıyorlar.
şu kitaba bak rica ederim: "bir ölüler evinden", özür dilerim ama benden uzak kalsın.

''evet ama'', diyorum ürkek ürkek.

''aması yok'' diyor Ivan,
''Hep aynı anda bütün insanlık için ve insanların yarattığı huzursuzluklar için acı çekiyorlar, savaşları düşünüyorlar ve daha şimdiden yenilerini tasarımlıyorlar,
ama benimle kahve içtiğinde, ya da birlikte şarap içtiğimizde ve satranç oynadığımızda,
o zaman nerede kalıyor savaş, nerede kalıyor açlık çeken, ölüme giden insanlık,
ve senin çektiğin acının nedeni gerçekten bunlar mı,
yoksa yalnızca partiyi yitirdiğin için,
ya da biraz sonra ben çok acıkacağım için mi acı çekiyorsun,
ve neden gülüyorsun şimdi, yoksa insanlığın şu anda gülmek için çok mu nedeni var? "

Hiç yorum yok: