Mevlana’nın öğrencileri arasında Süryanos adında bir de rum delikanlısı var.
Çetrefilli lakırdı etmesini beceremeyen, açık sözlü bir genç olacak ki,
uluorta konuşmalarından ötürü yakalayıp kadı’nın ödüne götürüyorlar.
kadı soruyor :
sen mevlana’ya tanrı diyormuşsun, doğru mu?
süryanos hep o açık sözlülükle : yalan, diyor, ben mevlana’ya tanrı demedim, tanrıyı yaratandır dedim. tanrı benim, ama bunu yıllardır bilmiyordum, bana tanrı olduğumu mevlana öğretti…
süryanos’u iyice çıldırmış sanarak bırakıyorlar.
o da gelip olup bitenleri mevlana’ya anlatıyor.
mevlana : kadı’ya deseydin ki, diyor,
''yazıklar olsun sana, eğer sen de tanrı olamadıysan!''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Tabii bu çok derin düşünceleri galatasarayda forma kapma tadında anlatmak kolay,gelsin o mevlana 1 hafta madende çalışsın bakıym nooluyo onun dini kitabı???
Tarih açlık ve sefalet içinde yaşamış, evinde yakacak odunu olmayan pek çok şair yazar ve düşünür ile dolu. Bakkala ekmek için borç yapmak zorunda kalan ve şaheserler yaratan insanlar bunlar. Ayrıca bir fikri bir söylemi hikayeyi veya şiiri değerlendirme ölçüsü bu olmamalı. Hele bu üslup hiç değil. kişinin yokluklar içinde sanat yapması eserini değerli kılmıyor ki. Sefa içinde de yüzebilir. Hiç umrumda değil.
Vücuduma yada beynime dışardan zerkedeceğim herhangi bişey beni uyuşturmamalı,uyandırmalı daha çok.. Tanrı vardır yada yoktur,bu da benim umurumda değil..Ne varlığına sevinirim,ne yokluğuna yerinirim...Kendimi tanrı olarak görmekte içimi rahatlatmıyor,buda bi çeşit uyuşturucu!!!!
Yorum Gönder