7 Eyl 2009

zinhar anlamadığım şeyler...

- 3. sezon itibari ile Lost ki 4 ve 5. sezonda iyice coştular.
Aklımı oynatmadan önce dizinin senaristlerini eşek sudan gelinceye kadar dövmek istiyorum. Şimdi de Ben'in kızı hortladı, bir kara dumanla vücuda gelip bubasına tehditler yağdırmalar falan, Ben bir mağaraya girdi ki hiyeroglifler vs, ne bu şimdi! dizide yok yok. yakında mevlevi felsefe ve sufi mistizmine de yer verecekler. ne hiyeroglifi beeeeee! adanın altından piramitlere geçit mi varmış valla anlamadım. Kate bi sümsüğe, sawyer manyağa, Jack kekoya dönüştü, şehre dönenlere koca amerika dar geldi haydaaaaaaaaaaaa tekrar adaya! Ölenler, dirilenler, bir şehirde, bir adada, flashback manyağı oldum. IIHH. ahanda şuraya yazıyorum bu diziyi mantıklı bi yere bağlasınlar valla gidip ada sahillerine heykellerini dikecem!

- Tatile giderken valize sığan şeylerin dönüşte aynı valize sığmamasını (tek bir iğne olsun alışveriş yapmamanıza rağmen olur bu. Tatil bitti stresinden şişiyolar mı ne)

- Neden boy olsun pos olsun endam olsun bari bir nebze olsun Heidi Klum'a benzemediğimi. hani bütün insanlar kardeşti yaaa! Neden diyorum. Merak değil mi kardeşim ediyorum aaaaaaaaaaaaaaaa.

- ''Bu sefer kesin bitti'' demecinden bir kaç gün sonra ''ama bizi kimse anlayamaz, aman da aramızdaki ten uyumu, aman da aslında o da beni seviyor'' söylemlerini. Bunun bir aşama ilerisi adamı sabaha kadar kötüleyip, beynimi muşmulaya çevirip ertesi sabah adamla barışıp bir de üstüne bir gece önceyi hiç yaşamamışız gibi romeo juliet pozlarına girilmesini. ama ben ''bıdı bıdı da bıdı bıdı bu hilmi seni hak etmiyor şevkiye'ciğim dediğimde '' sana ne ulan, seviyom ben onu, evlences biz diyen'' ve ayrılık gününe kadar lafına, kalbine sahip çıkan insan seviyorum. sonra bükülür yataga beraberce ağlarız. ki ben zaten yer arıyorum ağlamaya:)

- Akıllı çamaşır makinesi, akıllı fırın var peki neden akıllı insan bu derece az?
ademoğlu toptan mercimek beyinliliğe doğru yolaldı da ondan mı bu mutfak robotları? yok ben fırına karnıyarık tepsisi koyunca fırın tanıyormus patlıcanı haydaaaaa diye derecesini ayarlıyormuş vs. kesinlikle tırstırıcı!

- Evimi, çekmecelerimi, su borularımı, böbreğimi , damarlarımı sigorta ettirdim şükür. Allah muhafaza evimizin üstüne ucak düşerse, yanardağ patlar da lavlar evimize zarar verirse, oniki parmak bagırsaklarımdan birkaç tanesine bişi olursa vs her duruma karşı alimallah sigortam hazır! Peki buradan sormak istiyorum sigortacıma Etiler-Akatlar dolaylarında bilmediğim bir yanardağ mı var? Yani bu risk bile değerlendirmeye alınmışken sezi olarak kafayı sıyırma , keçileri kaçırma , fıttırma durumuma karşı niye önlem alamıyoruz? şimdi bu normal bişi mi?

- Pasif agresifler! cinayete sebebiyet verecek ilk kinayeli, iğneli ve boktan sözü söyleyip sonra hemen geriye pısarlar! Sanki kendini kendin delirtmişsin gibi sana ağlak sesle ''aaaa ne var bunda sinirlenecek bıdı da bıdı ''derler.

- Toptan boklamış olmıyım ama bilimum festival ve bienal filmleri. Hele fazla bağımsız olanlar:) ''ne kadar da saçmalıyorum bakın'' ana fikrinde boğuk sesler , sallanan kameralar, çirkin sarı yüzlerin eşlik ettiği mesaj kaygılı filmler.

- ''aman allahım bugün nepalde bilmemne çekirgesinin nesli tükenmiş, son mor tırtıl da bugün ölmüş, 2 başlı karafatmalarında nesli tükendi tükenecek'' aaaaaaaaaaa banane beeeeeeee! ömrüm boyunca karşılaşma ihtimalimiz olmayan üstelik de çirkin bir hayvanın nesli tükendi diye yas tutup eve mi kapatıcas kendimizi:):)

- insanları pozitif ve negatif diye sınıflandırmak. Bakınız buradan açıklıyorum sevgili mistik enerjiciler, çakasutracılar, kozmik reikici kardeşlerim. Yeminle yok öle bişi! Gudubet, meymenetsiz, fesat, haset insanlar sevilmez. Sevimli, güleryüzlü, içten insanlar sevilir. Budur olayın özü!

- Neden maaş almak için çalışmak zorunda olduğum. Anlamadıklarım arasında bana en çok koyan madde budur!:)

Hiç yorum yok: