24 Nis 2009

sorular

Kendimi zerre kadar tanımıyorum, ben'i tanımlayın lütfen bana,
sizi de zerre kadar tanımıyorum, kimsiniz? Neden birlikteyiz?

Yaptıklarınızı anlamıyorum.
Tanrının adını duyunca neden yukarı bakıyorsunuz? Tanrıya hizmet etmiyorsunuz, yaşadığınız hayatlar alabildiğine sizden ibaret ama neden her başınız sıkışınca ondan yardım istiyorsunuz? Tanrı kim? Kalbinizden bahsederken neden elinizi göğsünüze götürdüğünüzden bahseder misiniz lütfen? Sevgi nerede? Kalp durunca onca sevgi nereye gidiyor? Birini ne zaman artık sevmemeye başlıyoruz. Biz sıkılınca onca sevgi nereye gidiyor? Eski aşkların, sevgilerin, merhametlerin saklandığı bir müze mi var?

beni neden sevdiğinizi, neden sevmediğinizi veya,
bu tuhaf dünyada kalmakta neden bu kadar ısrarcı olduğunuzu,
evler, arsalar, tapular edinmek için neden bu kadar çabaladığınızı,
ölümü neden aniden ekranda açılan bir pencere gibi gördüğünüzü
ve köşedeki çarpıya tıklayarak onu da defedebileceğinize olan inancınızı.
Kendinizi neden iyi bir insan sandığınızı,
düşünmekten neden bu kadar korktuğunuzu,
neden sürekli aynı şeyleri yaptığınızı,
aynı cümleleri kurduğunuzu, aynı tanrıya taptığınızı,
ve neden şiir sevmediğinizi anlatın.

Evimi zerre kadar tanımıyorum,
Kendimi bu sokağa, bu odaya, bu şehre ve dünyaya ait hissetmiyorum, lütfen evi tanımlayın bana, pencelerimde neden demirler var, niye kapıyı üstüme kilitlemek zorundayım güvende olmak için. Söylesenize ben neden kaçıyorum.

lütfen bildiğimi varsaymayın.
Farzedelim fabrika ayarlarıma döndüm
farzedelip uzaydan geldim
anlamaya çalışıyorum

Hiç yorum yok: