5 Nis 2012


" Sancho, benim Dulcinea'm, ondan istedigim iş icin, dünyanin en soylu prensesi kadar is görür. Tabii, cünkü hanımlari istedikleri isimle öven bütün şairler aslında onlara sahip degildirler. Sen sanıyor musun ki, kitaplari, romanslari, berber dukkanlarini ve tiyatrolari dolduran butun o Amaryllis'ler, Phyllis'ler, Silvia'lar, Diana'lar, Galateia'lilar, Alida'lar ve digerleri gercekten etten, kemikten kadinlardilar ve onlari övenlere aittiler?

Tabii ki hayir, çoğu uydurmaydi. Şiirlere konu olsun diye, sairi aşık olabilecek tiynette bir adam olarak tanınsın diye uydurulmuştu. Ayni şekilde benim Aldonza Lorenzo'nun güzel ve namuslu oldugunu düşünmem, buna inanmam yeterli; soyluluk meselesi pek onemli degil, rütbe vermek icin soruşturacak degiller ya; ben dünyanin en soylu prensesi kabul ediyorum onu.

Eger bilmiyorsan ögren Sancho: insani sevmeye sevkeden, her şeyden önemli iki şey vardir; Guzellik ve iyi sohret. Bunlarin ikisi de Dulcinea'da bol bol var; cünkü güzellikte kimse onunla rekabet edemez, şöhretine ulaşan az bulunur. Sonuc olarak ben bütün söylediklerimin dogru olduğunu hayal ediyorum, ne bir eksik, ne bir fazla. O'nu hayalimde istedigim gibi canlandiriyorum...."

Hiç yorum yok: