iki gündür iliklerime kadar hissettiğim bir duygu var adını koymakta zorlandım, aşina olduğum bir duygu değil; t i k s i n ti . İnsanların sosyal medyada ''Ermeninin teki öldürülmüş işte abartmayın bu ülkenin başka sorunları var'', ''Ben Türküm Ermeni değilim'' vs vs. yorumlarını görünce ruhum küçülüyor;
BEN İNSANIM. Ne Türküm ne Ermeni ne Eşcinsel ne Japon ne Türbanlı Dinci ne Kürt ne Solcuyum. hiçbiriyim. hepsiyim. İNSANIM BEN. Ben kendimde aklımla kalbimle yarattığım değerlerimle övünürüm. İnsan eti yemem, çalmam çırpmam, ezmem, gönlüm geniştir, ruhumu büyütürüm, paylaşırım, özür dilerim, geri adım atarım, anlamaya çalışırım, düşünürüm, çok güzel domatesli pilav yaparım, şiir yazarım , severim. Kendimde gurur duyduğum şeyler bunlar benim. Irkım değil, doğduğum yer değil. Doğduğum toprakları severim. Denizlerimi severim ama benim değiller. Ben toprakların, denizlerin, ağaçların, nüfus cüzdanlarının, tapuların, karvizitlerin, evlerin, odaların, portakal ağaçlarının, fındık bahçelerinin sahibi değilim. Türk olmakla övünemem, ırkımla, doğduğum toprakla, babamın parasıyla, yeşil gözlerimle, soframdaki tabak tabak yemekle. Bunları ben seçmedim. Başka hiçbir ülkenin de vatandaşı olmaya hevesli değilim. ama Türksem eğer Ermeniyim aynı zamanda. Bu dünyada kim haksızlığa uğruyorsa o olmalıyım. Bir adam düşünceleri nedeniyle göz göre hedef gösterilerek öldürülüyorsa, katilleri kahraman ilan ediliyorsa, katilinin beresinin benzerleri satış patlaması yapıyorsa ben Hrant Dink'im o zaman. Cumartesi annesiyim. Oğlumu sabah devlet götürdü. Getirmedi geri. 9 yaşında bir çocuk gelinim. Oğlanlarla konuştum diye öldürülen bir töre kurbanı kadınım. Madımak'ta yaktığınız Metin Altıok, kafasını taşla ezerek öldürdüğünüz Sabahattin Ali'yim, 17 yaşında astığınız Erdal Eren'im, Ordunun bombalayarak öldürdüğü sigara-benzin kaçakçisi köylüyüm. Eşcinselim dedim diye babamın öldürdüğü Ahmet'im. İçeri alınan gazeteciyim. Kimliksizlik mi bu? Öyle olsun. Sizin kimlikleriniz bana fazla geliyor. Sizden küçüğüm ben.
BEN İNSANIM. Ne Türküm ne Ermeni ne Eşcinsel ne Japon ne Türbanlı Dinci ne Kürt ne Solcuyum. hiçbiriyim. hepsiyim. İNSANIM BEN. Ben kendimde aklımla kalbimle yarattığım değerlerimle övünürüm. İnsan eti yemem, çalmam çırpmam, ezmem, gönlüm geniştir, ruhumu büyütürüm, paylaşırım, özür dilerim, geri adım atarım, anlamaya çalışırım, düşünürüm, çok güzel domatesli pilav yaparım, şiir yazarım , severim. Kendimde gurur duyduğum şeyler bunlar benim. Irkım değil, doğduğum yer değil. Doğduğum toprakları severim. Denizlerimi severim ama benim değiller. Ben toprakların, denizlerin, ağaçların, nüfus cüzdanlarının, tapuların, karvizitlerin, evlerin, odaların, portakal ağaçlarının, fındık bahçelerinin sahibi değilim. Türk olmakla övünemem, ırkımla, doğduğum toprakla, babamın parasıyla, yeşil gözlerimle, soframdaki tabak tabak yemekle. Bunları ben seçmedim. Başka hiçbir ülkenin de vatandaşı olmaya hevesli değilim. ama Türksem eğer Ermeniyim aynı zamanda. Bu dünyada kim haksızlığa uğruyorsa o olmalıyım. Bir adam düşünceleri nedeniyle göz göre hedef gösterilerek öldürülüyorsa, katilleri kahraman ilan ediliyorsa, katilinin beresinin benzerleri satış patlaması yapıyorsa ben Hrant Dink'im o zaman. Cumartesi annesiyim. Oğlumu sabah devlet götürdü. Getirmedi geri. 9 yaşında bir çocuk gelinim. Oğlanlarla konuştum diye öldürülen bir töre kurbanı kadınım. Madımak'ta yaktığınız Metin Altıok, kafasını taşla ezerek öldürdüğünüz Sabahattin Ali'yim, 17 yaşında astığınız Erdal Eren'im, Ordunun bombalayarak öldürdüğü sigara-benzin kaçakçisi köylüyüm. Eşcinselim dedim diye babamın öldürdüğü Ahmet'im. İçeri alınan gazeteciyim. Kimliksizlik mi bu? Öyle olsun. Sizin kimlikleriniz bana fazla geliyor. Sizden küçüğüm ben.
1 yorum:
Helal olsun. Al benden de o kadar...
Yorum Gönder