
Aslına bakılırsa hedef, iki kere iki dörttür; yani formüldür. Ama bu formül, hayatın değil, ölümün başlangıcıdır. İnsan az da olsa iki kere ikinin dört etmesinden korku duyar. Tıpkı benim duyduğum gibi. İnsan uğrunda denizler aştığı, hayatını tükettiği hedefi, iki kere iki dörttür, ama bir yandan da korkmaktadır, çünkü hedefine ulaştığı an hedefsiz kalacağını bilir.
İşlerini bitirip paralarını alan işçilerin gideceği yer meyhanedir, oradan da karakola düşerler nasıl olsa. Alın size bir hafta sürecek bir uğraş. Peki ama bizler nereye gideceğiz ? Bu nedenle hedefe her varışta bir huzursuzluk duyulur. İnsan, hedefine ilerlemeyi sever, ulaşmayı değil. Şüphesiz çok gülünç bir durumdur bu. İşin en hoş tarafı, insanın daha doğduğunda gülünç olmasıdır.
İki kere ikinin dört formülü yine de inanılmaz bir şey doğrusu. Bana kalırsa iki kere iki dört, büyük bir küstahlıktır, ve etrafa gülücükler saçan, elleri belinde yol kesen bür külhanbeyinin ta kendisidir. İki kere ikinin mükemmelliğine inanıyorum; fakat ondan daha üstün olduğuna inandığım şey, iki kere ikinin beş etmesidir..''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder