Mutlu anlar 1:)
Evde sessiz sakin bir Cumartesi öğleden sonrası:
Dizimde sıcacık bir battaniye, Milan Kundera okuyorum
yudum yudum mükemmel bir kahve
yanında % 85 Bitter Çikolata
Fonda Morcheeba çalıyor
Denizi düşünüyorum
Zamanın bacaklarının su altında yavaşladığını hissediyorum.
Dünya bekliyor.
18 yorum:
mutlu anlar 1:)
sakin bir cumrtesi öğeden sonrası...
az önce uyandım.
sabaha kadar içmiş bi insan evladı olduğumdan nerde olduğumu hatırlayamadım önce.
odamdaymışım allahtan.
salona geldim kanapede bi hanımkız uyuyo tanımıyorum kankinin bi arkadaşı olsa gerek.
masalarda kadehler şişeler şarap artıkları...
kahvemi yudumluyorum en blackinden.
fonda sokaktan geçen insanların gürültüsü.
denizi düşünüyorum.
bak şimdi eski kız arkadaşım deniz geldi aklıma :))
cici kızdı...
benim akdenize kavuşma zamanım gelmiş anlaşılan.
"yavaşlık" okunurdu bu durumda
:)
benım de bu hayallerimi yazarken fıkır fıkır bir şube mutfagında 10 tane kaprisli şefe laf anlatmaya çalışıp fıtık olmam
ama hayallerim net
deniz kitap kahve beyaz badanalı serin duvarlar soğuk bıra cıkolata kalamar fava hamsi tava tatil tatil
ama kimlikten alıntı yapalım "Chantal’in gerek duyduğu, aşk dolu bir bakış değil; onun istediği, yabancı, bayağı, kösnül bakışların, yakınlaşma, seçme, sevgi, hatta incelik taşımayan, üzerine ister istemez, kaçınılmaz olarak dikilen bakışların altında boğulmak. Böylesi bakislar onu insan toplulugunun içinde tutuyor. Aşkın bakışı ise onu oradan çekip alıyor. Aşklarının baş döndüren bir hızla gelişen ilk dönemlerini içi burkularak düşünüyordu.Chantal'i fethetmeye çalışmasına gerek kalmamıştı. İlk andan başlayarak o zaten fethedilmişti.Onun üzerine titremek? Bunu yapmasına gerek yoktu"
eveeeeeeeeeeeeeet kitabımın adı '' Yavaşlık'' :)
ama en favori Kundera kitabım ''ölümsüzlük''
yavaşlık güzeldir ama ya Perde "Don Quijote Dulcinea'ya aşıktır.Onu şöyle bir görmüştür, hatta belki de hiç görmemiştir.Aşıktır ama kendisinin de söylediği gibi,sırf gezgin şövalyeler aşık olmak zorunda olduğu için aşıktır.Sadakatsizlikler, aldatmalar aşk acıları, bütün bir anlatı edebiyatı bunu ezelden beri bilmektedir.Ama Cervantes'te sorgulanan aşıklar değil aşktır, aşk kavramıın kendisidir.Hiç tanımadığınız kadını seviyorsanız aşk ne demektir.Sadece sevmeye karar vermek mi? Hatta sevmeyi taklit etmek mi? Soru hepimizi ilgilendiriyor: Çocukluğumuzdan beri aşk örnekleri bizleri onları izlemeyi davet etmeseydi, sevmenin ne demek olduğunu bilebilir miydik?
eğer aşktan sözedilmeseydi hiç aşık olamayabilirdik...
kapı aralanmamış kırılmış eğer aralanmasaydı kapatılabilirdi ama şimdi artık geriye dönmek ne mümkün
hacivat naber bilader ;)
edebi sohbetinizi bölmek istemem lakin dayanamam ben bazen bilirsin :)))
hepimiz don kişotuz be üstad...
valla bak :)))
her çamaşırcı dülsine de bir don kişot arar...
garibim sanço panzaya pas vermez.
halbüküsü dallama don kişot balataları sıyırtmıştır bi halt olmayacağı bellidir...
sanço panza ise karısıyla ailesiyle çok mutludur.
cervantes bence bunu anlatmaya çalışmıştır eserde hahahaaa.
böyle algılıyorum ben.
bakış aşısı :))
bende mi bi sorun var?
yaşıyacak mıyım doktor bak doru söle hahahaaaa.
sezi şube mutfağı ne demek?
ahcıyım deme bana sakın :)))
"I left my soul there,
Down by the sea
I lost control with you,
And living, living,
And I, living, by the sea"
Morcheeba bu satırları senin ruhundan çalmış bana kalırsa:)
"I lost control with you..."
niye buraya takıldım ismini tam okuyamadığım arkadaşım sence?
sıfır noktası galiba ama çözmek için daha fazla şeyler var isimden önce.
hem yabancı bi dil...
yabancı bi dili hitit alfabesi gibi yazarsan...
kaos olur:))
sezi cevap vermiyo takılma.
cevap vermediği zaman cool olduğunu düşünüyo...
oysaki nezaket diye bi kelime icat etmiş atalarımız demi sıfır noktası :)))
cesur olmak lazım.
ben kaçar...
elim berbat.
2 2li bile yok :)))
yokluğumda siyaset gani gitmiş:) tez cevap vereyim:
cevap 1) aşçıyım:) daha doğrusu yemek ve mutfak eğitimi olan bir yiyecek içecek müdürüyüm, son yıllarda da dünya mutfaklarına ilaveten kahve ve barista ve çikolata eğitimcisiyim.
ay böyle pek cool oldum yahuuu:))
cevap 2)
kesin bana yazmışlar,
suyun altında nefes aldığıma yemin edebilirim:)
cevap 3) istanbul'u sisler bastı. korku filmi seti gibin oldu sokaklar. bu neyin cevabı dersen hımmmm onu bilemedim bak.
cevap 4) elde ettikten sonra da sevmek ah ne zor iştir...
cevap 5) ben tekno özürlü olduğum için bazı yorumları cok gec görüyorum, kısa yolları, yönlendirmeleri felan bilmiyorum ondan öyle armut gibi yazıyorum ben. yoksa ben zaten şu hayatta her bi şeyi oldum da cool olamadım. dumanlı dağlar!
bloğun sahibi çok hamaratmış absalom ayrılmam ben artık bu bloktan
15 senedir ''boğazlar'' sorunuyla ilgileniyorum efem:):)dur hele bu konuda da az çiziktirek:)
benim bu boğazlar konusunda ki bilgim mondrostan fazla değil artık buradan alacağız bilgileri :)
ben de istiyorum bu mutlu anlar 1:) den
bir kahve de bana yapar mısın :)
Yorum Gönder